Jamie Jackson’ın iri kıvrımlı kalçası odanın tam ortasında parıldıyordu. Brunet saçlarını omuzlarına savururken, doğal tombul göğüsleri hafifçe yerçekimine yenik düşüyordu. İncecik beliyle büyük poposu arasında bir uçurum vardı; o kalça, sertliğe hazır, pörtlemiş amcığını saklıyordu. Gözler onun etrafında dönüp duruyor; Jamie ise bunu biliyor, sıcacık bakışlarıyla baştan çıkarıyor adeta. Yalnızca küçük göğüsleri yetmezmiş gibi, o şehvet dolu bacakları ve kabarık poposuyla farkını ortaya koyuyor.
Başladı kökleme! Önce parmaklar sertçe kaydı amcığının içine, ısırgan bir istekle esnetti deliği. Ardından devasa bir makat yalarcasına yapıştı; o amcığına bastırırken içten içe gürültülü iniltiler yükseldi havaya. Jamie’nin nefesleri hızlandı, elleri yatakta sıkıca kenetlendi sanki dayanamayacakmış gibi. Sikişi derinleştirdikçe amcığı daha da açıldı, vajinasının karşısındaki sıcaklık iyice hissedilir oldu.
Her hareketi agresifleşiyordu adamın; inlettikçe inletti onu, her dalga kalçasıyla ritmi yakaladı. Amcığını hapsetmişçesine sardı kocaman yaramazlığı oraya; Jamie’nin yüzündeki acı-tatlı karışık ifade büyüdü, boğazından hıçkırık benzeri sesler kaçtı dışarıya. Kalın yarak onu delip geçiyordu ama Jamie pes etmiyor, hani diri diri yakılıyormuş gibi kıvrandıkça kıvranıyordu.
Derin köklemenin sonunda doruk noktası geldiğinde sessizliği sadece Jamie’nin vahşi iniltileri bozdu. Sıksaksoyu hem poposundan hem küçük göğüslerinden hissederken son çağrısını yaptı: o an orada çıplak bedeninden akan ter damlaları ve yırtıcı tatmin bir bütün oldular… Her kökleniş sonrası daha da yoğunlaşıp patlayan arzu ile kapanışı yaptı adam; Jamie ise tamamen çılgına dönmüş şekilde elini sıktı yatağa, “Daha!” dercesine gözlerini dikti önüne. Böyle bitti o günün en sert sikişi, ayrılmadılar birbirlerinden utanmadan, korkmadan…