Madison, yeni ayrıldığı aşkının acısını içine atamayıp deli gibi kıvranırken, Lulu Chu kapıyı çalıp içeri girdiğinde her şey bambaşka bir cehenneme dönüştü. Üçlü odaya yayıldığında, hava iyice ısındı; Madison’un küçük göğüsleri hafifçe titrerken, Lulu’nun yalak amcığını sevdiği gibi yalamasıyla ortamın elektrik yükü artıyordu. Lucky Fate ise arada kalmış, her iki güzelin de aldığı sert dayamalara gözlerini kıstı.

Lulu’nun dilini amcığın içine hırslıca sokup sarkık memelerine dalmasıyla Madison’un ince sesleri odayı doldurdu. Dildo masanın üzerine koyulmuştu; kocaman yaraklardan bahsediliyordu ancak asıl zevk doğal olanlarda saklıydı. Madison sırtüstü yatarken Lulu reverse cowgirl pozisyonunda kökleyip hızlıca orbitasını yumuşattı. Lucky kaçamak bakışlarla aralarında mekik dokurken, Madison başka bir dildo’yu alıp kendi solgun amcığını fena halde tırmalıyordu.

O sırada Lulu, doggystyle’a geçip kalçasını ritimli şekilde iterken Madison’u inci gibi sarkankıllı amcığının üstünde parmaklar ve dil ile alt üst ediyordu. Lucky hemen karşısında durup kızların külotlarını indirirken kendi sertleşen yaraklarını kadına sokmaya hazırlanıyordu. Ama önce biraz folloşluk lazımdı; Madison dudaklarını birbirine bastırarak sakso pozisyonuna geçti ve dudakları yumuşacık yaralardan geçen kabarık saçlı yaraklara yapıştı.

Lucky’nin dayanılmaz kokusu ve kızların inanılmaz inlemeleri arasında üçlü tam anlamıyla deli gibi köklendi. Lulu tepeden inmeye devam ederken, Madison sırtını yere verip vücudunu yaydı; küçük göğüsleri zıplıyor, kahverengi yuvarlak kalçasıyla yavaşça yukarı aşağı hareket ediyordu. Lucky tüm gücüyle hem arkadan hem de ön taraftan bastırınca evdeki hava iyice boğucu olmuştu.

Köklüyü uç noktaya taşıyan Madison aniden yüksekçe bağırdı ve vücudu kasılarak şiddetle boşalırken yüzüne gelen sıcaklık Lulu’nun karın ortasına yayıldı. Şimdi sıra Lucky’deydi; vajina yanındaki küçük delikleri birbirine sürterek kendini bırakmadan önce sert bir biçimde giriş yaptı ve herkesin kıvrandığı o anda tüm gazını verdiği gibi içeride patladı.

Üç bedenden yayılan ter, nefesler ve kesik kesik inlemelerle oda adeta bir battaniye altındaki sapıklık mezarlığına dönüşmüştü. Herkesin dili sürekli birbirini arıyor, eller yerde kayıyor ve arzulanan her yer doyasıya sikiliyordu. Bu çılgın sevişmede sınırlar yoktu; sadece kıvranan bedenler vardı ve hepsi tamamen teslim olmuştu o anın lanetli büyüsüne…

Comments are closed.